Toprağımızdan Sofranıza
Zeytinliklerimiz, Türkiye’nin güneybatısında, Muğla’nın incisi Milas’ta yer alıyor.
Burası, binlerce yıllık tarihiyle Karia’nın ve Menteşe Beyliği’nin ilk başkenti…
Bugün ise zeytinyağıyla anılan, verimli toprakları ve köklü tarım kültürüyle öne çıkan bir bereket merkezi.
Memecik Zeytininin Anavatanı
Bölge, tarımsal üretim ve işleme faaliyetlerine odaklanan oldukça canlı bir ekonomiye sahiptir.
Özellikle zeytincilik, yerel ekonomide büyük rol oynamaktadır. Muğla ilinde üretilen zeytinlerin yaklaşık üçte ikisi Milas’tan gelmektedir. Toprak yapısı zeytin yetiştiriciliğine, özellikle de Memecik zeytini için son derece uygundur.
Memecik zeytinleri, Milas bölgesine özgüdür. Meyvesi orta büyüklükte, oval şekilli olup ucunda küçük bir “meme başı” çıkıntısı bulunur. Memecik zeytinleri, neredeyse tüm Türk zeytinlerinden ve birçok uluslararası çeşitten daha yüksek antioksidan içeriğiyle öne çıkar. Bu nedenle Milas zeytinyağı, Avrupa Birliği tarafından PDO (Coğrafi İşaret) sertifikası ile tescillenmiştir.
Milas’ın zeytinyağı üretiminde uzun bir geçmişi vardır. Tarihi kaynaklara göre Anadolu’da zeytin yetiştiriciliği yaklaşık 6.000 yıl önce başlamıştır. Osmanlı döneminde bölge, zeytinyağıyla ün kazanmış ve büyük miktarlarda ihracat yaparak ekonomisine önemli bir ivme kazandırmıştır.
Zeytinliklerimiz
Tam olarak hayalini kurduğumuz araziyi bulmamız kolay olmadı. Milas’ın farklı bölgelerini gezdik, toprakları inceledik, rüzgârını, güneşini, iklimini dinledik. Uzun arayışlardan sonra, bize hem huzur veren hem de geleceğe dair umutlarımızı büyüten o özel toprakları keşfettik. İşte Oro di Milas’ın kalbi olan zeytinliklerimiz böyle doğdu.
Bugün sahip olduğumuz zeytinlikler çok yıllık olup, her biri onlarca yılın bilgeliğini ve doğanın döngüsünü içinde barındırıyor. Burada uyguladığımız tarım yöntemleri tamamen organik ve sürdürülebilir. Kimyasal ilaçlar ya da doğaya zarar veren yöntemler yerine, toprağın kendi ritmine saygı duyan, ekosistemin dengesini gözeten bir yaklaşım benimsiyoruz. Bunun için uluslararası geçerliliği olan organik tarım sertifikalarını almak adına titizlikle çalışıyoruz.
Bizim için zeytinyağı üretmek sadece bir iş değil; aynı zamanda doğaya, topluma ve gelecek nesillere karşı bir sorumluluk. Gerçek çevre dostları olarak, yöntemlerimizin doğaya, yerel topluluklara ve üretim sürecinde emeği geçen herkese saygılı olmasına büyük özen gösteriyoruz.
Toplamda 300 dönümlük bir araziye sahibiz ve bu alan dört ayrı zeytinliğe ayrılıyor. Her bir zeytinliğin kendine özgü bir ruhu, toprağın verdiği farklı bir aroması var. Bu çeşitlilik sayesinde elde ettiğimiz Milas Memecik zeytinyağı, yalnızca lezzetiyle değil, sağlığa faydalarıyla da öne çıkıyor.
Oro di Milas zeytinlikleri, sadece ağaçların büyüdüğü topraklar değil; aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam felsefesinin yeşerdiği, doğayla insanın el ele verdiği bir yaşam alanıdır.
Milas nerede?
Sızma Zeytinyağı'nı kendi yöntemlerimizle üretiyoruz...
Hasat
Zeytinlerin hasadı, meyveler en uygun olgunluk aşamasına ulaştığında yapılır; bu dönem genellikle Ekim ile Kasım ayları arasına denk gelir.
Zeytinleri, meyveye zarar vermeyen ve elde edilen zeytinyağının kalitesini etkilemeyen yöntemlerle topluyoruz. Ayıklama işlemini tamamen elle, titizlikle yapıyoruz ve zeytinleri açık kasalar içinde değirmenimize taşıyoruz.
Toplanan zeytinler, hasat edildiği gün işlenir; bu süreç asla 6–8 saati geçmez. Böylece en saf aroma, en yüksek besin değeri ve en kaliteli naturel sızma zeytinyağı elde edilir.
Süreç
Değirmene gelen zeytinler daima içilebilir kalitede temiz suyla yıkanır.
Ardından, zeytinler ezme işlemi sırasında sıcaklığın kontrol altında tutulabilmesi için soğutma ceketiyle donatılmış özel bir kırıcıda öğütülür. Bu yöntem, zeytinyağının aromatik profilini güçlendirmeye yardımcı olur.
Sonraki adım olan malaksasyon süreci, maksimum 10–20 dakika sürer ve sıcaklık daima 26 °C’nin altında tutulur. Böylece üretilen naturel sızma zeytinyağı, sahip olduğu tüm aromaları, tatları ve besin değerlerini korur.
Zeytin yağı
Naturel Sızma Zeytinyağımız, Milas’a özgü Memecik çeşidinin mükemmel bir örneğidir.
Yoğun meyvemsi aroması, dengeli acılık ve baharatlı tadıyla neredeyse her yemeğe eşlik etmek için idealdir.
Zengin fenol (antioksidan) içeriği sayesinde, günde yalnızca 20 gram tüketildiğinde vücudunuzu korur ve yeniler.
